14 Ağustos 2013 Çarşamba

tatil demek....

Merhaba,

32 haftalık hamile bir bayan ne kadar tatil yapar, tatilde neler yapar, nasıl yaşar ne yer ne içer::))))

Bu yaz çok sıcak geçmekte bana, herkes 30 derece sıcaklık hissederken ben 55 derecede kaynamaktayım, 110 cm çapımla::)))

Sanırım herkesin hissettiğinden daha fazla sıcak hissediyorum, geceleri ya terasta yada tüm camları açık bir odada yatıyorum, yeni lakabım dipfriz::)))

Akşam herkes üzerine şal alırken ben en çok esen yere oturuyorum:::)))

Kızım kıpır kıpır sadece suya girdiğinde sakinliyor, çok hareketli ve hareketleri dışarıdan da çok net gözüküyor...

Sahile gittiğimde birilerinin yanıma gelip de "doğum yakın galiba erkek gibi" demesine alıştım artık....

"Hayır daha 2 ayım var ve kızım gelecek" diye bağırmak istesem de "evet" deyip başımdan savıyorum açıkçası...

Bol göbekli bir tatil yaşıyoruz, ve bence....

Tatil demek;

Çıplak ayak dolaşmak demek, çorap, ayakkabı, terlik hepsinin yerini unutmak ve toprağa, çimene ve taşa doyasıya basmak demek, yaşasın ayaklara özgürlük:)))

Televizyonun nereden açıldığını unutmak demek...

İç çamaşırlarını dolabın en arkasına atıp bikiniyle dolaşmak demek...

Bahçeden domates, biber, salatalık toplayıp üstüne sürüp çıtır çıtır yemek demek...














Şımarmak demek; gayesiz, anlamsız hareketler yapmak demek....



















Bahçede karate gösterisi izlemek demek....




                                                                                     Durup durup sarılıp, öpüşmek demek...

 



Denizden, havuzdan çıkmadan balıklar gibi yaşayabilmek demek...






Ormanda olmak; yeşile doymak demek....




Güneşin batışını kaçırmamak için deli gibi terasa koşmak demek....

Huzur demek...

Telefonunun çalmaması demek.... (Resmi tatil olması gerek:(((((

Şampuan, duş jeli, sabun vs unutmak, bahçede ki hortumla yıkanmak demek...

mutluluk ve sevgiyle....









13 Ağustos 2013 Salı

gezi park:)))

merhaba,

Ne zamandır yazacağım,

Bir türlü fırsat bulamadım çünkü yazacak çok şey var....

Çocuklarıma kalsın istiyorum bu yazdıklarım, tanısınlar, tanıyıp büyüsünler, tarih sadece kitaplarda yazdığı gibi değil ki desinler, belki Demir hatırlar Ali'nin cenazesini, evimizin önünden geçerken tutamamıştım kendimi ve Ali'nin neden öldüğünü de anlatamamıştım Demir'e....

Bakalım bu yazı neyi ne kadar anlatacak bizim bücürlere::)))

Evet bu oluşumun hiçbiri televizyonda yayınlanmadı, televizyon da ki kanallar sanki sokaklarda canı yananlar bu ülkenin vatandaşı değildi, kutuplarda falan yaşanıyordu bu kaos::)))

Bu yüzdendir ki evde ki televizyon fişleri çekildi ve   "televizyona hayır" kampanyası düzenlendi....

Evet çocuklar sokaklarda yaşadılar 2 ay ve bir partiyi arkalarına almadan, ilk günler muhalefet partileri sahiplenmeye çalıştılar bu protestoları ama 90 kuşağı buna izin vermedi::))))
 Çok fazla gaz bombası kullanıldı:((((
 Çok yaratıcı çalışmalar vardı:))))
 Beni en çok duygulandıran sahnelerden biri, herkes bir olmuştu, hatta bir akşam tüm anneler gezi parkının çevresinde el ele tutuşmuştu polis içeri giremesin diye....






 Kimse polisin neden bu kadar orantısız güç kullandığını anlamadı, gencecik insanlara bu kin bu öfke nereden geliyordu....

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sokaklarda olanlarla evde olanları ayırdı, ona oy veren "%50 yi evde zor tutuyoruz" dedi ki bence gelmiş geçmiş en büyük gaftır... Bir ülkenin Başbakanı ülke vatandaşlarını kendi partisine oy veren ve vermeyen olarak ayıramazdı. Oturduğu koltuk birleştirici bir koltuktu ki hala oturuyor....

 Çocuklara "pis" dediler, onlar sabaha  kadar taksimi temizledi!
reklam ajansları hiç durmadı:))))


 Olaylar sadece Ankara'ya değil tüm Türkiye'ye sıçradı... Ama Ankara en şiddetlisiydi. Tüm bürokratlar orada olduğu için daha fazla orantısız güç uygulandı:((((


Günlerce sokaklar gaz koktu, dolayısıyla sokağa çıkmak zorlaştı...


 Aslında her şey 1 ağaçla başladı ve bir odunla devam etti::)))

Gezi parkı yıkılıp yerine AVM yapılmasın diye gezi parkında nöbet tutan
 gençlere bir gece ansızın saldırılınca olay tüm Türkiye ye yayıldı....


Bu karmaşadan sessiz dostlarda nasibini aldı:((((

 Ben 90 kuşağını tanıdım, tanımıyormuşum, Özür dilerim.... İnanılmaz yaratıcılar...
















































Çok fazla detay var anlatılacak, pek çok komplo teorisi, pek çok siyasi görüş, pek çok karalama ve aklama var. Ama günün birinde karşınıza "diren gezi parkı" çıkarsa bilin ki bu ülkede yaşayan hala çok güzel insanlar var, birbirini seven, siyasete alet olmayan, yanında ki düştüğünde kaldıran, su veren....
Birde kötü politikacılar var... sadece konuşan....

mutluluk ve sevgiyle...