Merhaba,
Bundan 3 ay önce kızım Didesu doğmadan öncede aynen böyle "eksik kalmaktan"bahsediyordum...
Oysa şimdi gerçekten eksiğim çünkü artık Demir'ime daha az kalıyorum....
Sorumluluklar arttıkça içinizden bir enerji ve hareket kabiliyeti patlaması yapmasını bekliyorsunuz, organlarınıza seslenip haydi diyorsunuz, ama görünen o ki onlarda pes etmiş free takılıyorlar, bir türlü koordine olamıyorlar ve akşam 19 da çocukları yatırırken uyuyakalmak bir ritüel haline geliyor....
İşe gitmediğim günler daha az eksiklik yaratıyorum, sabah 6 da kalkış ve 7 ye kadar Didesu'yu kakasını yapabilmesi için cesaretlendirme işlemleri; karnını ovalama, ayaklarına masaj, ayak ve bacak hareketleri ve bin türlü değişik pozisyonda hadi bir gag yapalım diye uğraş ve pırt pırt sesine alkış::)))
Eğer şanslıysam Didesu'nun tüm bağırsak hareketleri bu bir saat içinde bitmiş ve 7 de Demir'im "günaydın" demiş oluyor;
Didem bugün tatil mi?
Hayır hayatım bugün okul 3 gün sonra tatil
Didem bugün serbest kıyafet günü mü?
Hayır hayatım bugün kitap günü
Didem bugün oyuncak günü mü?
Hayır hayatım oyuncak günü yarın
Didem biliyor musun yeni bir şey öğrendim?
Ne öğrendin aşk?
Hatırlamaya çalışıyorum ama hatırlayamıyorum
Haydi bakalım, bugün kahvaltıda ne yemek istersin? (aksi taktirde yatakta ki bu diyalog sonsuza kadar uzayabilir!)
Tost mama, pata pata, yumurta, köfte....
Tamam ben sana yumurtanı hazırlarken lütfen yüzünü yıka...
Banyo sanki içinde 4 fil yıkanmış gibi ıslanırken ve ben "hayır hayır sinirlenmiyorum ki" diye sabahımla alay ederken "Görkemmmmmm" diye bir çığlık çıkıveriyor içimden....
Görkem banyodan Demir'i çıkarıp daha görebileceğim alana getirirken akşamdan yada sabahın köründen hazırladığım kıyafetlerini de giydirme operasyonu başlamış oluyor....
Kahvaltıdan önce giyinirse ki pek mümkün değil ama mutlaka kakası gelir ve kahvaltıda yediklerinden önüne bir menü oluşturur o yüzden son dakika sokak kapısının önünde giyiniyoruz artık.
Bir elimde yumurta bir elimde iyileştirici (portakal, mandalina, ıspanak, elma vs katı meyve sıkacağından geçmiş vitamin deposu) arkasından dolanan ben...
Kahvaltı bitince tekrar banyo faslı dişler fırçalanır ve el yüz yıkanır 2 fil daha bizim banyoyu ziyaret ederken; "haydi geç kalıyorsunuz servis gidiyor..."
Gerçekten mi Didem, o zaman beni Törtem (Görkem) götürsün
Hayır henüz gerçek değil ama biraz daha oyalanırsam gidecek (iç çamaşırını giydirdim)
Didem biliyor musun
Kerem bizim komutan olmamıza izin vermiyor?
Bu konuyu konuşmuştuk, sizde başka bir oyun kurun ve hepiniz komutan olun (tişörtünü ve çoraplarını giydirdim)
Didem biliyor musun su içerken yıla bile dokunmazmış?
Gerçekten mi vay be hiç bilmiyordum nereden çıktı bu kim kime ne yaptı ki su içerken? (pantolonunu giydiriyorum)
Hani Sarper benim üstüme suyu dökmüştü ya öğretmenimiz ona kızmıştı ve ceza verdi yeri o temizledi birde yılan bile dokunmaz dedi
Hııı anladım, öğretmeniniz çok doğru söylemiş, bence de yılan bile dokunmayacağına göre sizde dokunmayın birbirinize...(kapşonlu hırkasını ve ayakkabılarını giydiriyorum, çantasını babasına veriyorum büyük montunu ellerine alıyorlar asansör gelmek üzere)
Didem 5 gün okul 2 gün tatil
Evet hayatım az kaldı tatile ve seni çok sevdiğimi sakın unutma...
Tamam unutmam, aaaaa suluğum nerede
Çantanda... (haydi asansör geldi)
Kitabımı da koydun mu?
Evet Çantanda
Teşekkür ederim Didem
Ben teşekkür ederim Demir'im, seni seviyorum (resmen kapıyı üstlerine kapatıp Didesu'nun yanına koşuyorum...)
Camdan servise binişini el sallayarak izliyoruz...Saat 7 45
Eğer şanslı kalkmadıysam tüm bunları Didesu kucağımda yada mememdeyken yapmaya çalışıyorum...
Bu benim evden çıkmak zorunda olmadığım bir günün sabahıydı, birde bu kargaşaya benim giyin(me)me ve bir iki makyaj çalışmalarımı eklenmiş halini başka yazıya anlatayım...
mutluluk ve sevgiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder