Ben atraksiyonsuz doğurmayı başaramıyorum,
Şöyle sakin sakin, sindire sindire, olması gerektiği gibi...
Neyse Didesu bir şekilde geldi, ben doğurma eyleminde yoktum, kızımı içimden çıkardılar...
Doğurmamış olmak benim için büyük bir tıranva ve bu duygusal çöküntü sezaryen acısı ve kansızlık ile birleşince ben 2 gün hiç yataktan kalkamadım,
Narkoz bedenimi terk ettikçe yerini ağrıya ve acıya bıraktı,
Kan değerlerim yerlerde süründüğü içinde ertesi gün beni kaldırıp yürütmek isteyen hemşireler bir gün daha bekleyelim dediler çünkü ayaklarımın üstüne dahi basamadım, başımda fır fır dönüyordu...
Narkozun etkisi mi yoksa heyecan mı bilemedim ama ilk gece hiç uyumadım, uyuyamadım....Kızım yanımda mışıl mışıl uyuyor...Eşim sandalyede horluyor annem de yan yatakta horluyordu...
Uyku değil ama küçücük minicik kestirmeler yapayım bari dediğimde de 15 dakika da bir elinde içinde tüm gerekli ekipmanlarını barındıran yürüyen sehpaya benzer araçları ile gelen hemşireler beni mahvetti, üstelik yürüyen araçları tekerlekli ve o tekerlekler yürüteç tekerleğinden daha çok ses çıkarıyordu...
Beynim 3 gün içinde bana dünyanın oyununu oynuyor ve hiç susmuyordu...
Yan odada konuşulanlar, doğumhanede ki hatunun doğum sesleri, hemşirelerin sebo terlikleri, yürüteçleri ve hatta danışma masasında ki kızın telefon konuşmaları dahi her şeyi duyan ben sadece ama sadece sessizlik istiyordum, çok şeymiş....
Sabah terlikleriyle etrafta dolaşıp bir de poşet torbaların içinden mum arayan annemi eve göndermek zorunda kaldım, "hayatım sen eve git dinlen bak görüyorsun gece bir şeye ihtiyacım yok::)))"
Eşim de horlamayacağına söz vererek kaldı::)) böylece 2. gece biraz uyku kardeşle barıştık....
Hastane odamızda ki uyku yatağımız, ben hariç herkesin mutlulukla uyuduğu yer::)))
Bu da 3 günün sonunda ki ben::))) 3 ünite kanla 2 ünite serum girmiş bünyeyle şişmesen ayıp olur... Doğuma 68 kilo ile gidip eve 66 kilo döndüm Didesu 3 kiloydu... Evet bu hesapta bir gariplik var::))))
Çok teşekkür ederim tekrar....
Hoş geldin kızım, içimin diğer gülün yüzü...
Hoş geldin, biz seni bekliyorduk, seninle tanışmak bize çok iyi geldi...
Hoş geldin minik eller, minik ayaklar,minik patiklerim, kangurum, bebek arabam,...
Hoş geldin karşılıksız sevgim...
Hoş geldin uykusuz geceler, süt pompam, göğüs pedlerim, süt lekeli pijamalarım, bebek bezleri, pişik ilaçları, omuzları kusmuklu tişörtlerim, hiç topla-na-mayan evim, süt yapacak tüm besinler,abi kıskançlıklarım, ...
mutluluk ve sevgiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder